BİLMEMENİN EŞİĞİNDE
Bilmiyorum. Ne hissediyorum, neden böyleyim, neye ihtiyacım var… Gerçekten bilmiyorum. Sadece bazen birden biri geliyor aklıma, birinin sesi düşüyor kulağıma, birinin yokluğu tekrar oturuyor karşıma ve ben ne yapacağımı bilemiyorum. Kendimi mi özlüyorum, onu mu özlüyorum, yoksa sadece eksik kalmış bir cümleyi mi? Bir yanım hâlâ onun geri gelmesini istiyor. Ama öylece dönmesini değil… Benim yaşadıklarımı yaşayıp, benim sustuklarımı duyup, benim gibi yanarak gelmesini. Ama başka bir yanım, artık o hiçbir yerime değmesin istiyor. Sessiz kalsın, uzakta kalsın. Ben de kendime bir yer bulayım istiyor. Sonra biri geliyor. Ne yapıyor? Hiçbir şey. Sadece var. Ama içimde bir ses, “Bir şey olacak” diyor. Kalbim değil, aklım değil, içimdeki o ince his söylüyor bunu ve ben sadece bakıyorum. Kendime bile bir anlam veremediğim bu hâlimle, bugün ne karar vermek istiyorum, ne de bir şeyden vazgeçmek. Sadece olduğum yerde kalmak istiyorum. Ve belki… Biraz anlaşılmak. Çünkü...